Temel Duvarlarının Dıştan Yalıtımı (Sıvalı veya Beton Duvarlar)
Tüm yapılarda yeryüzüne temas eden, zemin toprağının içerisinde kalan temellerin su yalıtımı en önemli yalıtım sorunlarından birisidir. Bu sorunların çözümü daha hafriyat aşamasındayken bitirilmeli ve kesinlikle tek seferde yapılmalıdır. Teras, ıslak hacimler gibi alanlara sonradan müdahale etmek mümkünken, temellere ve özellikle temel altına sonradan müdahale etmek oldukça zor, masraflı ve başarı oranı da düşük bir iştir. Emülzer, temel yalıtımında "bohçalama"yı önermektedir. Ancak bu bölümde sadece perdelerin yalıtımı anlatılmaktadır.
Temeller, işlevleri gereği her tür yapıda zemin ile doğrudan temas eden ve yapıdan gelen tüm yükleri zemine aktaran önemli yapı elemanlarıdır. Beton tarafından emilen ya da kapiler yollarla ilerleyen su, donatıların korozyona uğramasına ve betonarme bütünlüğünün bozulmasına yol açar. Bu sebeple toprak altında kalan tüm taşıyıcı elemanların suyla teması kesilmelidir.
Su yalıtımına ilk olarak drenajdan başlanmalıdır. İyi yapılan bir drenajla, temele gelmesi muhtemel basınçlı su, temelden uzaklaştırılmış olur. Kullanılacak boru çapı ve kaç sıra olacağı proje detaylarına göre değişkendir. İlk olarak drenajın alt yastıklaması mıcır dolgu ile yapılır ve 150gr/m² geotekstil keçe serilir. Keçe üzerinde 3-4 cm mıcır yastıklama yapıldıktan sonra drenaj borusu yerleştirilir. Boru etrafı kapanacak şekilde mıcır dolgu yapılır ve altta bulunan keçe bohçalanarak kapatılır (Resim 1). En çok yapılan uygulama hatalarından biri, borunun etrafına keçe sarılmasıdır. Suyla birlikte gelen toprak keçeyle borunun deliklerini tıkar ve bu nedenle de drenajın ömrü oldukça kısalır. (Bakınız: Temelde su drenajı)
Temel perde duvar su yalıtımında kullanılacak malzemelerin düşeyde uygulama kolaylığı sağlaması, uygulandıktan sonra göstereceği yüksek performans açılarından değerlendirilmesi gerekir. Bu iki önemli kritere uyan ürünlerin başında likit membranlar gelmektedir. Elastikiyetleri %300 ila %1000 arasında değişen çeşitleri bulunan likit membranlar, ek yeri ve kesintisi olmadığından, perde gibi hareketli ve lateral basınca maruz kalan yerlerde güvenle kullanılmaktadır.
Ancak uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Bunların başında yüzey hazırlığı gelir. Perde duvar yüzeyinde bulunan tij-rod delikleri, yüzeyde bulunan en büyük risklerden biridir. Bu deliklerin plastik parçaları söküldükten sonra, iç ve ağız kısmı biraz pürüzlendirilmeli ve epoksi esaslı ankraj harcı ya da rötre yapmayan uygun granülometrideki tamir harçlarıyla doldurulmalıdır (Bakınız: Tij deliklerinin yalıtımı). Yüzeyde bulunan soğuk derzler de V kesitinde açıldıktan sonra uygun dolgu harçlarıyla doldurulmalıdır. Betonarme yüzeyde bulunan yalıtımı olumsuz etkileyecek maddeler de temizlenmeli ve gevşek beton parçaları sökülmelidir.
Tüm hazırlıklar bitince, bitüm emülsiyonu astar ile yüzey astarlama işlemi 0,400kg/m² sarfiyatla yapılır. Astarın kurumasından sonra bitümlü likit membranlardan proje detaylarına uygun olan ürün (Emülzer PLUS, Elastokote 1K veya Elastokote2K) seçilerek, yine uygun sarfiyat miktarları ve tekniğiyle (sürerek, püskürterek) uygulanır. Uygulama en az iki katta ve katlar arasında file ya da geotekstil keçe gibi donatılar kullanılarak yapılmalıdır. Böylece beton yapıda veya yüzeyde oluşması muhtemel çatlakların yalıtım tabakasına geçmesi önlenmiş olur. Yalıtım ne kadar iyi yapılmış olursa olsun, yalıtım kaplamasının geri dolgu sırasında oluşacak mekanik darbelerden korunması gerekmektedir.
Eskiden iyi bir koruma yöntemi olan briket veya tuğla duvar kullanılırdı. Ancak işçilik ve zaman açısından ekonomik olmayan bu yöntemin yerine bugün yüksek yoğunlukta polietilenden üretilen drenaj levhaları kullanılmaktadır. Yalıtım üzerine özel baskı ve askı pimleriyle monte edilen bu levhalar, lateral basıncı perdeye homojen olarak dağıtır ve yağış sularının levha üzerinde bulunan kabarcıkların arasından yer çekimi etkisiyle süzülerek drenaja kadar gitmesini sağlar.